top of page

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) ve Tedavi Yöntemleri

  • Yazarın fotoğrafı: Beril Börekçi
    Beril Börekçi
  • 2 Oca 2020
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 20 Haz

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB): Tanımı ve Klinik Özellikleri

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), bireyin yaşamını derinden etkileyen, bir ya da birden fazla travmatik yaşantıya maruz kalmasının ardından ortaya çıkan psikopatolojik bir durumdur. Bu bozukluk; uyku düzensizlikleri, artan sinirlilik, aşırı tepki verme, depresif ruh hali ve sürekli bir korku hali gibi semptomlarla karakterizedir. Genellikle travmatik olayların etkileri zamanla azalırken, bazı durumlarda bu belirtiler kronikleşerek kalıcı hale gelir ve TSSB olarak tanımlanan psikiyatrik tablo ortaya çıkar.


TSSB’nin Başlıca Nedenleri

TSSB’ye yol açan travmatik olaylar geniş bir yelpazede yer almaktadır. Doğal afetler (deprem, sel, yangın), şiddet olayları (savaş, işkence, cinsel saldırı), iş kazaları (madende göçük, inşaat kazaları), trafik ve hava kazaları ile ölümcül alerjik reaksiyonlar bu faktörler arasında öne çıkar.


TSSB’nin Klinik Belirtileri

Hastalarda travmatik olayı sürekli ve istemsiz olarak anımsama, olayı tekrar yaşama hissi (flashback), travmayı hatırlatan uyaranlardan kaçınma, olayla ilgili önemli detayların unutulması, yoğun korku ve umutsuzluk duyguları gözlenir. Ayrıca aşırı uyarılma belirtileri; ani irkilme, uyku güçlüğü, odaklanma zorluğu ve öfke kontrol problemleri yaygındır.


TSSB’nin Gelişmesinde Risk Faktörleri

Her travmatik olay TSSB’ye yol açmaz. Risk faktörleri arasında bireysel yatkınlık, başa çıkma mekanizmaları, travmanın anlamlandırılması, genetik faktörler ve sosyal destek eksikliği yer alır. Özellikle yakın dönemde yaşanan stresli yaşam olayları ve yetersiz sosyal destek, TSSB gelişimini kolaylaştırır.


TSSB’nin Tedavi Yaklaşımları


  1. EMDR (Eye Movement Desensitization and Reprocessing):EMDR, göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme yöntemi, travmatik anıların işlenmesini ve entegrasyonunu sağlar. Bu yöntem, beynin yapamadığı işlemi tamamlayarak, rahatsız edici anıların adaptif şekilde depolanmasına olanak tanır. EMDR, sadece semptomları azaltmakla kalmaz; bireyin kendine, dünyaya ve ilişkilere bakışında kalıcı olumlu değişiklikler oluşturur.

  2. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT):BDT, travmatik olayların bilişsel yeniden yapılandırılması ve kaygıyla başa çıkma tekniklerini (gevşeme, nefes egzersizleri) içerir. Yapılandırılmış bir terapi biçimi olan BDT, özellikle ‘Uzun Süreli Maruz Bırakma’ yöntemiyle hastaların travmatik anılarına kontrollü biçimde maruz kalmasını sağlar ve kaygının azalmasını hedefler.

  3. Şema Terapi:Şema terapi, bireyin erken dönem travmalarından kaynaklanan kalıpları iyileştirmeye yönelik bir yaklaşımdır. Bu yöntem, engellenmiş duyguların serbest bırakılmasına ve bireyin ‘sağlıklı erişkin’ olarak gelişmesine yardımcı olarak, duygusal rahatlama ve koruma sağlar.


コメント


Son Paylaşımlar

© Copyright     2016  Beril Börekçi.

bottom of page