Sınav Kaygısı, Yalnızca Bugün Kontrolümüzdedir ve Biz Yalnızca Kontrolümüzde Olan Şeyleri Değiştirebiliriz.
- Beril Börekçi
- 11 Ağu 2017
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 20 Haz
AŞIRI KAYGIYI YENME KONUSUNDA YÖNTEMLER
Sonrasında Yaşayacağınız Duyguları Sınav Sonuna Bırakınız...
Sınavlara hazırlanan öğrencilerin genellikle zihninde iki film vardır, kendilerinin yazdığı yönettiği ve baş rolde kendilerinin oynadığı bu filmleri tüm çalışma sürecinde kendilerine izletirler.
Romantik Komedi Filmi
Sınavın iyi geçmesi ve başarılı olunması durumunda yaşanacak olan mutluluklar, rahatlama, takdir edilme, sevinç ve bol atmalı zıplamalı eylemler. Hayal edilen romantik komedi rüyasından uyanıldığında ise, başarılı olamamaları halinde bu hayallerinin gerçekleşmeyeceğini düşünerek kaygılar başlar.
Korku/Gerilim Filmi
Korku filminde ise senaryo oldukça zorlayıcıdır. Sınavın başarılı geçmemesi, üzüntü, hüzün hissetmek, ailesine ve başkalarına rezil olma korkusu gibi duygular yer alır. Bu filmin baş rolündeki öğrenciler, gerçekte de bunalır, ağlar ve çaresiz hissedebilirler. Bunu neden yaptıkları sorulduğunda, şimdiden kendilerini bu duruma hazırlamak yada sorumluluklarının daha fazla farkına varmak, daha çok çalışmak için motive olmak amacıyla yaptıklarını söyleyebilirler.
İki film türü de öğrenciyi olumsuz yönde etkiler...
Çünkü iki türlü de gerçek olmayan ve an da olmayan senaryolardır.
Gel biz şuan elimizde olana bakalım...
Sınav sonucunun iyi yada kötü olmasına değil şuan ne yaptığımızla ilgilenelim. Gerçek olan bu, diğerini önceden bilemeyiz.
Öncesinde sınavın sonucu hakkında tahmin ve yorumlar yapmak için yeterli veri elimizde yoktur. Dolayısıyla sınav öncesinde mutluluk yada üzüntü yaşamak ne denli anlamlı olur? Bu duyguları sınav sonrasına saklayalım...
Heyecan İyidir, Panik Değil
Sınava başlamadan önce beyin karşısına çıkacak olan soruları hatırlayabilmek, çözümleyebilmek için hazırlık yapmaya başlar bu da ufak bir heyecana sebep olur. Bu heyecanı yaşamak oldukça normaldir, önemli olan heyecanı paniğe yada kaygıya dönüştürmemektir. Kimi zaman bu normal duyguyu öğrenciler olumsuz yönde değerlendirebilir, “Heyecanlandım, yapamayacağım, her şey karışmaya başlayacak” gibi düşünebilirler. Oysa bu kaygı girdabına kapılmak yerine bu duygunun olağan ve doğal olduğunu düşünerek kendilerine güvenirlerse yaşanacak sorunlar azalır. Aslında bu duyguyu kendisiyle birlikte herkesin yaşadığını, beynin çalışmaya başlamaya hazırlık yaptığından dolayı böyle bir sürecin normal olduğunu düşünmek gerekir.
Aksi takdirde heyecan kaygı ve paniğe dönüşür. Bu durumda panik ve kaygı, algılama, anlama, yorumlama ve hatırlama gibi becerilerin zayıflamasına sebep olur. Ellerde titreme, hızlı kalp atışı, mide ağrısı gibi belirtilerde başlayabilir.
Geçmiş ve Gelecek
Geçmiş ile gelecek arasında gidip gelen trenden inin
Bazen geçmişte yaptığımız hatalara bakarız, “zaten hep...” diye başlayan genellemeler yaparız. Bazen yine geçmişe bakıp geleceğe dair kehanetlerde bulunuruz “zaten hep,,,, bundan sonra da hep…” diye devam eder bu cümleler. Hiçbir zaman yada her zaman kelimeleri de eşlik eder bu cümlelere kimi zaman... Bu düşünceler geçmiş ve gelecek anımızı değerlendirmemizi engeller, zamanımızı ve enerjimizi çalar dolayısıyla da zamanımızı verimli değerlendirememiş oluruz sonra da “Ben bunun böyle olacağını biliyordum zaten” deriz.
Geleceği şimdiden yaşamanın yada geçmişte takılı kalmanın bize hiçbir yararı yoktur.
İnsan ne ekerse onu biçer
Korkulan başa gelir
İste evrenden gelsin
Cümleleri de aslında bundan dolayı kaynaklanır. Çünkü düşündüğümüz gibi yaşarız, davranırız ve o sonucu kendimize sunarız.
Sınav hakkında düşünülen:
“Ya kazanamazsam…”
“Zaten kazanamayacağım.”
“Çalışmam anlamsız.”,
]“Şimdi birçok öğrenci kim bilir ne kadar çok çalışıyordur, başarıya ne kadar yaklaşmıştır. Ben ne yapsam boş.”
Düşünceleri elde edilecek olan başarıyı minimuma indirir, bu düşünceler kafamız o kadar yoğun olur ki, kendimizi çalışmaya veremeyiz, panik oluruz ve bu duygularla baş etmeye harcarız zamanımızı. Dolayısıyla korkulan başa gelmiş olur, oysa bu düşünceler zihnimizi meşgul etmeseydik, huzurlu kalabilseydik evet daha çok çalışıp daha başarılı olabilecektik yada sınav anında stres olmayıp soruları daha iyi algılayıp, hatırlayıp, cevaplandırabilecektik.
Yalnızca bugün kontrolümüzdedir ve biz yalnızca kontrolümüzde olan şeyleri değiştirebiliriz.
Uzm. Psk. Beril Börekçi

Yorumlar